Kahve, kısa zamanda itibarlı bir içecek olarak saray mutfağında yerini aldı ve büyük ilgi gördü. Saray görevleri arasına “kahvecibaşı” adında bir de rütbe eklendi.

Bilindiği gibi bazı rivayetlere göre; kahveyi içen ilk kişi Hz. Süleyman’dır. Hz. Süleyman yolculukları sırasında uğradığı bir şehirde şehrin sakinlerinin bilinmeyen bir hastalığa yakalandığını görür ve Hz. Cebrail’in buyruğu üzerine Yemen’den gelen kahve çekirdeklerini kavurarak bundan hazırladığı içeceği hastalara vermesi ile bunu içen hastalar iyileşir.

Hz. Süleyman’ın ilk defa kahveyi içen kişi olması ile birlikte tarihçilere göre; kahve’nin anavatanı olan Etiyopya’nın yüksek yaylaları, yabani kahve bitkisinin doğal olarak yetiştiği bölgelerde yerli halk bu bitkinin tanelerini un haline getirip bir çeşit ekmek yapıyordu. Meyveleri kaynatıldıktan sonra suyu içilmek suretiyle tıbbi amaçlı kullanılıyor ve “sihirli meyve” olarak adlandırılıyordu. Kahve, ünüyle birlikte hızla Arap Yarımadası’na yayıldı ve 300 yıl boyunca Habeşistan’da keşfedilen yöntem ile içilmeye devam edildi. 14. yüzyılda ise yepyeni bir keşif ile ateşte kavrulan kahve çekirdekleri, ezildikten sonra kaynatılarak içime sunuldu. Kahve’yi ilk olarak işleyip içmeye başlayan Yemen‘deki sufi tarikatıdır. Buradan 1470’li yıllarda Aden’de, 1510’da Kahire’de 1511’de Mekke’de görülmüştür.

Wikipedia kahvenin tarihi açısından bu sürece satırlarında şöyle yer vermektedir:

“Yavuz Sultan Selim döneminde (1517) Yemen Valisi Özdemir Paşa, Yemen’de içtiği ve çok sevdiği kahveyi İstanbul’a getirmiştir. Kahve, kısa zamanda itibarlı bir içecek olarak saray mutfağında yerini aldı ve büyük ilgi gördü. Saray görevleri arasına “kahvecibaşı” adında bir de rütbe eklendi. Padişahın ya da bağlı olduğu devlet büyüğünün kahvesini pişirmekle görevli olan kahvecibaşı, sadık ve sır tutmasını bilenler arasından seçilirdi. Osmanlı tarihinde kahvecibaşılıktan sadrazamlığa yükselenlere bile rastlandı.

Saraydan konaklara ardından evlere giren kahve, İstanbul halkının kısa sürede tutkunu olduğu bir lezzet haline geldi. Satın alınan çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulup, dibeklerde dövüldükten sonra cezvelerde pişiriliyordu.

1544 yılında İstanbul’da Tahtakale’de iki Suriyeli Arap ilk kahvehaneyi açmışlardır. O zamanlar kahvenin faydalı olup olmadığı tartışma konusudur. Kendinden önceki şeyhlülislamların aksine Bostanzade Mehmet Efendi kahvenin haram olmadığını, hatta faydalı olduğuna dair fetva vermiştir.

İstanbul’a gelen Venedikli tacirler, çok sevdikleri bu içeceği Venedik’e taşıdı. Böylece Avrupalılar kahveyle ilk kez 1615’te tanışmış oldu. Önceleri limonata satıcıları tarafından sokaklarda satılan kahve, 1645’te açılan İtalya’nın ilk kahvehanesinde yerini aldı. Kısa zamanda sayıları hızla çoğalan bu kahvehaneler de; diğer pek çok ülkede olduğu gibi özellikle sanatçıların, öğrencilerin ve her kesimden halkın bir araya gelerek sohbet ettikleri en gözde yerler oldu. Kahve Paris’e 1643, Londra’ya 1651’de ulaştı.

Avrupalılar dünyanın çeşitli yerlerinde kahve plantasyonları kurdular. Endonezya-Cava’da 1712 yılında kahve tarımı başladı. Hollanda Cava ve Doğu Hint Adaları’nda, Fransa Antiller’de kahve yetiştirdi.”

Wikipedia’ya göre kahveye dair rivayetler ise şöyledir:

Kaldi adındaki çoban
8. yüzyıl ortalarında Habeşistan Kaffa’da yaşayan Khaldi adındaki bir çobanın bir çalıya ait kırmızı meyveleri yemesinin ardından hayvanlarının daha hareketli oldukları dikkatini çekmiş ve kendisi de bu meyveyi denemiştir. Verdiği hissi ve keyfi sevince diğerlerine de haber vermiş ve kahve bugünlere kadar gelmiş.

Şeyh Şazili
Habeşistanlı (Etiyopya) bir Arap olan Şeyh Şazili 14. yüzyıl sonlarında yaşamış olması muhtemel bir Sufi Şeyhi’dir. Kahveyi ilk içtiği rivayet edilen kişilerden biridir. Gece ibadetinde dinç ve uyanık kalabilmek için özellikle geceleri kahve içtiği, ve kahveyi ilk kullanan sufilerden biri olduğu belirtilmiştir.[2]

Ez-Zebhani
16. yüzyılın Arap yazarı Ceziri’ye göre kahve’yi ilk içen kişi ez-Zebhani olarak bilinen Yemenli Cemalleddin Ebu Abdullah Muhammed İbn Said’dir. Bir olay yüzünden Aden’i terkederek Etiyopya’ya giden Zebhani orada kahve içen insanlarla karşılaşmış; Aden’e döndüğünde hastalanmış ve aklına kahve içmek gelmiş. Kahve onu iyileştirmiş. Kahve’nin yorgunluk ve uyuşukluk giderme, canlılık ve dinçlik kazandırma özelliklerini keşfetmiş.”

Kahvenin Tarihi

Kahvenin tarihi, binlerce yıl öncesine dayanan bir keşif hikâyesidir. Bugün dünya genelinde milyonlarca insanın günlük yaşamının bir parçası olan kahve, başlangıçta yalnızca belirli bölgelerde tüketilirken, zamanla küresel bir içecek haline gelmiştir.

Kahvenin Kökeni

Kahvenin ilk kez keşfedildiği yer olarak Etiyopya kabul edilir. Rivayete göre, Etiyopyalı bir çoban olan Kaldi, keçilerinin kahve meyvelerini yedikten sonra enerjik bir şekilde zıpladıklarını fark etti. Bu keşif, kahve bitkisinin insanlar tarafından kullanılmaya başlanmasının temelini attı.

Arap Yarımadasında Kahve

Kahve, 15. yüzyılda Yemen’e getirildi ve burada ilk kez ticari anlamda yetiştirilmeye başlandı. Yemen’deki Sufi tarikatları, kahveyi uzun ibadetler sırasında uyanık kalmak için kullandılar. Kahve, Yemen’deki Mocha limanı aracılığıyla dünyaya yayıldı ve bu liman, kahvenin diğer ülkelere ihracatında merkezi bir rol oynadı.

Osmanlı Dönemi ve Kahve Kültürü

Kahve, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’na ulaştı. İstanbul’da ilk kahvehane, 1555 yılında Tahtakale’de açıldı.

  • Kahvehaneler, sosyalleşme ve kültürel etkileşim için önemli bir yer haline geldi.
  • Osmanlı’da kahve, geleneksel törenlerde, özellikle de düğünlerde önemli bir yere sahipti.
  • “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” sözü, kahvenin Osmanlı’daki sosyal değerini yansıtır.

Avrupa’ya Girişi

Kahve, 17. yüzyılda Avrupa’ya ulaştı. İlk olarak İtalya, Venedik limanları aracılığıyla tanındı.

  • Kahve, başlangıçta bazı dini çevreler tarafından “şeytanın içeceği” olarak nitelendirilse de, Papa VIII. Clemens kahveyi tadıp onayladıktan sonra Avrupa’da popüler hale geldi.
  • Londra, Paris ve Viyana gibi şehirlerde kahvehaneler hızla yayıldı. Bu kahvehaneler, entelektüel tartışmaların yapıldığı ve fikir alışverişlerinin gerçekleştiği yerler olarak öne çıktı.

Yeni Dünya’ya Yolculuk

Kahve, 18. yüzyılda Amerika’ya getirildi. Brezilya, kahve üretiminde lider bir ülke haline geldi ve bugün hala dünyanın en büyük kahve üreticisi konumundadır.

Modern Kahve Kültürü

  1. yüzyılda kahve, endüstriyel üretim ve hızlı tüketim ürünleriyle daha geniş kitlelere ulaştı.
  • 1901: İlk hazır kahve (instant coffee) Japon bilim insanı Satori Kato tarafından icat edildi.
  • 1938: Nescafé markası piyasaya sürüldü ve kahve tüketiminde devrim yarattı.
  • 1980’ler ve sonrası: Kahve zincirleri (örneğin Starbucks) küresel kahve tüketim alışkanlıklarını değiştirdi.

Günümüzde Kahve

Kahve, bugün dünyanın en çok tüketilen içeceklerinden biridir. Farklı demleme yöntemleri, kahve çekirdek türleri ve aromalar, kahve severlere geniş bir yelpaze sunmaktadır. Ayrıca kahve, hem kültürel hem de ekonomik açıdan birçok ülke için önemli bir yer tutmaktadır.