Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Neşet ARSLAN, tıbbi bitkilerin başlıca üç kaynağı olduğuna dikkat çekeren bunları; doğal tıbbi bitkiler (Toplama), kültürü yapılan (yetiştirilen) tıbbi bitkiler ve ithalat (kültür veya doğa) şeklinde açıkladı.

Floramız ve doğal tıbbi bitkiler konusuna değinen Prof. Dr. Neşet ARSLAN, ülkemizde 12 bin adet civarında bitki taksonu (tür, alt tür, varyete, melez vb.), 10 bine yakın da tür mevcut olduğuna dikkat çekti ve bu taksonların 3.649’u endemik olduğu ifade ederek ne kadar tıbbı bitkimiz olduğuna dair şu açıklamaları yaptı:

Baytop (1984) tıbbi bitki olarak 650 türden bahsetmiştir. Aktarlarda 200-300 civarında tıbbi bitki satılmaktadır. Türkiye’de ticari amaçla doğadan toplanarak iç ve dış piyasada satılan bitki türlerinin sayısı bir çalışmada 347 adet olarak verilmiştir.

Yurdumuzda çeşitli bölgelerde yapılan etnobotanik çalışmalara göre yöre halkı çevresinde
yetişen doğal bitki türlerinin ortalama %10-12’si çeşitli amaçlarla kullanmaktadır. Yenen doğal bitkilerimizin 104’ü endemik olmak üzere toplam 1182 olduğu (Ertuğ 2015), Yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde ülkemizde en az 1.000 bitkiden tıbbi amaçla çeşitli şekillerde yararlanıldığı ve 400 kadarının da ticaretinin yapıldığı tahmin edilmektedir.

Burada detaylı etnobotanik çalışmalara ve çok iyi bir veri tabanına ihtiyaç duyulmaktadır. Toplamanın bitkilerin doğal populasyonlarına zarar verdiği, zararsız gibi görünenlerde bile genetik varyasyonu azalttığında şüphe yoktur.

Orta Avrupa’da 150 kadar bitki türünün yoğun toplanma sonucu nesillerinin tehlikeye
girdiği belirtilmektedir. Adonis vernalis, Ginko biloba, Panax ginseng, salep (orkide) türleri, Gypsophila arrostii, Gentiana lutea gibi türlerin aşırı toplama sonucu tehlike altında oldukları bilinmektedir.

Ancak doğayı tehdit eden faktörler sadece toplama ile ilgili değildir. Bundan dolayı doğal bitkilerin veya doğal tıbbi bitkilerin korunmasına yönelik çalışmalarda öncelik tehdit faktörlerinin doğru olarak ortaya koyulmasıdır.

Bu açıdan bakıldığında bazı tabiat olayları dışında doğayı tehdit eden faktörler insan
kaynaklıdır ve bu tehditler 2 ana bileşik altında incelenebilir: Bitkilerin doğal yaşam (habitat) alanlarının yok edilmesi ve bitkilerin yaşam alanları üzerindeki baskıların artması.”